Menümüz... |
|
|
|
|
|
|
|
===EĞLENCE===
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
==Atatürk Köşesi==
|
|
|
|
|
===Takımlar===
|
|
|
|
|
===HTML Nedir?===
|
|
|
===Şarkılar===
|
|
|
|
|
|
==Komik videolar==
|
|
|
==MSN ile ilgili==
|
|
|
|
|
|
|
|
==Karışık Konular==
|
|
|
|
|
|
|
|
===Tasarım için===
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
--Webmaster Araçları--
|
|
|
|
|
|
|
|
---En yeni kodlar---
|
|
|
|
|
|
|
--Genel içeriklerimiz--
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
---Hayvanlar---
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
- Abdal ata binmiş bey oldum sanmış.
- Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.
- Abdala "kar yağıyor" demişler, "titremeye hazırım" demiş.
- Abdalın arkadaşlığı yol görününceye kadardır.
- Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır.
- Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.
- Acele yürüyen yolda kalır.
- Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur.
- Acemi nalbant gavur eşeğinde öğrenir
(Dodurgalar-Çarşı Mah., Tanıskalardan Mehmed Baz).Aynı atasözü Orman Müh. Hüseyin Hacıoğlu (Eskicuma, Bulgaristan) tarafından da ifade edilmiştir. 7.8.2002.
- Acı acıyı bastırır, su sancıyı.
- Acı söz insanı dininden çıkarır, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.
- Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
- Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur.
- Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
- Acıyan çok, ama ekmek veren yok.
- Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
- Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.
- Aç ayı oynamaz
(Fatmana Dağdaş)!
- Aç gözünü, açarlar gözünü.
- Aç doymam, tok acıkmam sanır.
- Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur.
- Aç kurt arslana saldırır.
- Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür.
- Aç tokun halinden anlamaz.
- Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış.
- Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.
- Açılan solar, ağlayan güler.
- Açın karnı doyar gözü doymaz.
- Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.
- Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.
- Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olsa da çulu.
- Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.
- Adam kıtlığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler.
- Adam olana bir söz yeter.
- Adam sandık eşeği, altına serdik döşeği.
- Adam sandım eşeği, alnıma çarptı daşşağı
(Burunsuz Aynımahın İbrahim dayı, Dodurgalar, Temmuz 1980)! Beklemediği anda, çiğlik gösteren, olgun davranmayan insan için kullanılır.
- Adam yenilmekle marifetli olur, yanılmakla âlim.
- Adamak kolay, ödemek güçtür.
- Adamakla mal mı tükenir?..
(Fatma Özdemir, Dodurgalar, 67 yaşında, 2003).
- Adamın iyisi iş başında belli olur.
- Adı çıkacağına canı çıksın.
- Adı çıktı dokuza, inmez sekize.
- Adın ne? Mülâyim... Sert olsan ne yazar?
(Mehmed Baz): Elinden ne gelir?
- Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir.
- Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
- Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.
- Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer.
- Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.
- Ağaca çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olur.
- Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.
- Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür.
- Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer.
- Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla! Veren el ve attığını vuran yiğit övülmektedir
(M. Baz, 1929’lu, 9.1.2006)…
- Ağzına sahip olamayan, başka yerine de sahip olamaz !
(Ömer Açıksöz, 1963’lü, Kalfat-Orta, Çankırı)!
- Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
- Ağır baş iyidir, yenlik olsa uçar.
- Ağır taş yerinden oynamaz.
- Ağız yemeyince yüz utanmaz.
- Ağlama ölü için, ağla deli için.
- Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
- Ağlayak da gözden mi olak?
- Ağlayanın malından gülene hayır gelmez.
- Ağrısız baş mezarda olur.
- Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar.
- Ağustosta beynin kaynasın, kışın da tencere kaynasın.
- Ağzına bir zeytin verir, ardına tulum tutar.
- Ah alan unmaz, ah yerde kalmaz.
- Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.
- Ak gün ağartır‚ kara gün karartır.
- Ak ile kara dere kenarında belli olur.
- Ak koyunun kara kuzusu da olur.
- Ak köpeğe koyun diye sarılma.
- Akıl yaşta değil baştadır.
- Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.
- Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş.
- Akıllı olan katar katar yer, akılsız olan satar satar yer.
- Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
- Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
- Akıl mı üstün, para mı üstün
(M. Baz, 10.4.1994) ?
- Akıllı deliye söyletirmiş
(Mehmed Baz)
- Akılsız dosttan akıllı düşman iyidir (yeğdir)
- Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme.
- Akşamın hayrından sabahın şerri
(Pilavcılardan F. Dağdaş, Dodurgalar)... İşe sabah başlamayı öğütleyen bir atasözüdür.
- Akşamın işine gündüz gülermiş
(Pilavcılardan F. Dağdaş, Dodurgalar)! Akşam karanlığında sağlıklı iş yapılmaz anlamında.
- Alacağını alamayan, vereceğini veremez
(Fatmana Dağdaş):Hesabını bilemeyen çözüm üretemez.
- Alet işler el övünür, talih işler kul övünür!
Dilimizde “alet işler el övünür, talih işler kul övünür“ diye bir söz var. Bu sözün alet bahsinde tuttuğu yer günümüzde alabildiğine genişliyor (Mustafa Kutlu, 3.5.2006, Yeni Şafak, s. 15).
- Alışkanlık, gavurluktan zordur
(Mehmed Baz, 3. 11. 2005)! Alışkanlıktan kurtulmak, gavurluktan kurtulup İslam’a dönmekten zordur anlamında...
- Alışkın olmayan götte don durmaz!
Yöremizde kullanılan “Alışmadık götte don durmaz!” atasözü ile aynı anlamdadır.
- Alışmadık götte don durmaz
(Pilavcılardan F. Dağdaş, Dodurgalar)! Atasözü ile aynı anlamdaki diğer alıntı atasözü aşağıda verilmiştir. “Alışkın olmayan göt’de don durmaz!” (7.12.2006, 1974’lü Fahri ÖZDEMİR’den naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)!
- Alışmış, kudurmuştan beterdir
(Mehmed Baz, 3. 11. 2005)!
- Allahümme ferden, sen sakla Allah’ım topalla körden
(F. Dağdaş, Aralık-1980)!Bazı aza noksanlıklarında Allah’ın takdirinin yerindeliği vurgulanmıştır. Bu atasözünde de benzer bir yaklaşım görülmektedir.
- Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
- Altın, yere düşmekle pul olmaz
(F. Dağdaş, Aralık 1984)!
- Altına küçük demişler imiş, fiatı büyük demiş
(F. Dağdaş, Eylül 1983)!
- Altından yel geçen mala, malım var dememeliymiş
(Fatmana Dağdaş): Hayvan ve araba gibi mal varlığından ziyade toprak sahibi olmayı öğütleyen bir atasözüdür.
- Amirin eşekse binme! Tut, çilbirinden çek!
Akıllı bir yol izle. İdare etmeyi öğren! anlamında (M. Baz, 1929’lu, 9.1.2006)…
- Anam babam kesem!.. Elimi soksam soksam yesem!..
- Anamı yoldan çıkaran kadı, davaya kimden gideyim?
(F. Dağdaş)
- Anasına bak kızını al, kıyısına bak bezini al
(Fatmana Dağdaş):
- Anası ölen hanım olur, babası ölen bey olur.
- Aptal ata binince bey oldum sanır
(Resul Tosun ):Kendini beğenmişleri tanımlamada kullanılır. ...Yeter ki kimse demokrasiyi halk iradesinin dışında aramasın. Kendini beğenene “Aptal ata binince bey oldum sanır.” derler.
- Arap eli öpmekle Arap olunmaz
(F. Dağdaş, Aralık 1979)!
- Arap eli öpmekle dudak kara olmaz
(F. Dağdaş, Aralık 1979)!Bazen minnet edebilirsin.
- Armudu farıdan aşıymış, insanı farıdan eşiymiş
(Said Ay’dan F. Dağdaş):İnsanı eşi ihtiyarlatır anlamında...
- Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.
- Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.
- Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir.
- Al elmaya taş atan çok olur.
- Al malın iyisini çekme kaygısını.
- Al yakışırken, el bakışırken.
- Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
- Alçak tavuk kendini ferik gösterir.
- Alışmış kudurmuştan beterdir.
- Alim unutmuş, kalem unutmamış.
- Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir(miş).
- Allah dağına göre kar verir.
- Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.
- Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?
- Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.
- Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
- Alma mazlumun ahını, gökden indirir şahını
- Almadan vermek Allah'a mahsustur.
- Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.
- Altın kılıç demir kapıyı açar.
- Altın yere düşmekle pul olmaz..
- Altının değerini sarraf bilir.
- Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.
- Anan gibi saç büyüteceğine, baban gibi bıyık büyüt.
- Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker.
- Ananın bastığı yavru incinmez.
- Ananın bastığı yerde yavru ölmez.
- Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.
- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
- Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
- Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.
- Ar gözden, kâr yüzden anlaşılır.
- Arap eli öpmek, dudak karartmaz.
- Arayan belasını da devasını da bulur.
- Arayan bulur, inleyen ölür.
- Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
- Arı bal yapacak çiçeği bilir.
- Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir.
- Arı satmış namusu tell&arirc;la vermiş.
- Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir.
- Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyeyim.
- Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
- Armudun iyisini ayılar yermiş.
- Arpa ekip buğday bekleme.
- Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır.
- Aslan yatağından, şahan oturağından belli olur
(Fatmana Dağdaş):
- Aslandan korkulur bağlı bile olsa
(Resul Tosun, Mayıs 1999, M. Gazete):
- Aslına çekmeyen haramzadedir.
- Aslında olan tırnağına getirir.
- Aslını inkâr eden haramzâdedir.
- Aslını inkar eden, haramzade olur
(F. Dağdaş, Aralık 1979)!
- Aslını inkâr edenin nesli gevşek olur.
- Aş kaşık ile, iş keşik ile.
- Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
- Aşağıdan çıkarsa kışa, yukarıdan çıkarsa boşa
(F. Dağdaş)…! Bulutlar gün batıdan, rakımı düşük olan aşağıdan, Köyceğiz istikametinden, Dalaman Çayı (Gireniz deresi) istikametinden gelirse yağışa, kışa işarettir. Doğudan (yukarıdan), Burdur Gölü istikametinden bulutlar belirirse yoğun yağmur, kış olmaz anlamındadır.
- Aşk olmayınca meşk olmaz.
- At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.
- At binenin kılıç kuşananındır.
- At ile avrat yiğidin ikbalindendir.
- At karnından yiğit burnundan bellidir.
- At olacak tay yürüyüşünden belli olur.
- At ölür itlere bayram olur.
- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- At ver hasım ol, kız ver hısım ol.
- At, sahibine göre kişner.
- Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.
- Ata sözü tutmayan, uluya uluya kalır.
- Ateş ile barut bir arada olmaz.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- At bir dizginde, öküz bir çizide belli olur
(F. DAĞDAŞ, Nisan 1980)... Soylu olan, işinde belli olur.
- At görmediysen, bokundan da mı atlamadın!
Aşina değilsen, o konuda çözüm üretmek için gerekli ipuçlarını da mı kullanamıyorsun anlamında (Celil Yaman, Ulus-Bartın, 31.07.2007)...
- At, avrat ömrü uzatır
(F. DAĞDAŞ, Aralık 1980)...
- Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler
(Resul Tosun ): ... Şeyh Edebali Osman Bey’e nasihatının sonunda diyor ki: “Haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!”
- Atlıya selam kelam, eşekliye sonra gine gelem
(F. Dağdaş, 9.2.2000): Kişiye göre hürmet gösterilir anlamında.
- Atmaya niyeti olmayan Kürt, taşın büyüğüne sarılır
(25.6.1997) :
- Atı alan Üsküdar'ı geçti.
- Atımın anlı sakar, lakabını ele takar.
- Atın iyisi arkadan gelmez.
- Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
- Atın ölümü arpadan olsun.
- Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
- Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış.
- Attan düşen kaba döşek, eşekten düşen kazma kürek.
- Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür.
- Avradı er zapt etmez, ar zapt eder.
- Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
- Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.
- Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.
- Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz.
- Ayağını yorganına göre uzat.
- Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
- Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir.
- Avradın dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı
(Fatma Uğur, 1972'li, Akseki-Kuyucak’lı, 6.9.2007)! “Karının dolaşığı, akşamdan kor bulaşığı” (Fatmana Dağdaş, Dodurgalar)! atasözü ile aynı anlamda…
- Ay buluttan çıksın da gör, ayva tüyünü atsın da gör
(F. Dağdaş, 1984): Daha yeni doğan çocuk hakkında konuşmak erken, biraz büyüsün, serpilsin, ondan sonra bakın siz onun güzelliğine, yaratılışındaki mükemmelliğe anlamında.
- Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz
(Sinem Gökdemir, 1985’li, Borçka-Camili (Macaheli), 24 Mayıs 2006)! “Emekte biter yumak !” atasözü ile benzer anlamda…
- Ayı yavrusunu severken öldürürmüş.
- Ayırıcı gelmiş, seçici gelmiş. Orta yere sıçıcı gelmiş
(F. Dağdaş, 04. 1980): Pişmiş aşa su katan, işi bozan kişiyi tanımlar.
- Az yetmez, çok artmaz
(Mehmed Baz)
- Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır.
- Az menfaat çok zarara mal olur.
- Az tamah, çok ziyan getirir.
- Az veren candan, çok veren maldan verir.
- Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa.
- Azan mevlasını da bulur, belasını da.
- Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez.
- Azıcık aşım, kaygısız başım.
- Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
|
|
|
|
|
|
|
ßy muHammet Sitemizde İyi Vakitler Geçirmeniz Dilegiyle Bir Daha ßeqLeriz! İyi Günler..!! 108576 ziyaretçi (210203 klik) Bunun Yanında Yardım ve Teknik Sorunlar Hakkında drasfiti_68@hotmail.com ' Adresinden Bizlere Ulaşabilirsiniz... |
|
|
|
|